Siyasl kavgaların çoğu sonuçsuzdur. Fakat, toplumsal çalışma her zaman için verimlidir. Bizim münevverler (aydınlar) buna çalışmalı. Neden Anadolu'ya gelip uğramazlar? Neden milletle doğrudan doğruya temasta bulunmazlar? Memleketi gezmeli, milleti tanımalı, eksiği nedir görüp göstermeli. Milleti sevmek böyle olur. Yoksa sözle sevgi fayda vermez!
1919 (Atatürk'ün S.D. III, s. 10)
1919 (Atatürk'ün S.D. III, s. 10)
Beşiktaş Belediyesi duvarlara asmıştı bu fotoğrafı ilk orada gördüm..
fotoğrafta bana çok hüzünlü geldi Mustafa Kemal.hüzün bazen yakışmıyor nsanlara..
fotoğrafta bana çok hüzünlü geldi Mustafa Kemal.hüzün bazen yakışmıyor nsanlara..
vatandaşının derdine bu kadar duyarlı bir lider görmüş müdür bu topraklar..
Efkarlandım..sonra merakım beni dürttü..
tarihin 1930 olması 29 dünya ekonomik
buhranını ve serbest fırkayı hatırlattı..
ve bu fotoğrafın ardında yatan gerçekleri araştırdım..
.
Efkarlandım..sonra merakım beni dürttü..
tarihin 1930 olması 29 dünya ekonomik
buhranını ve serbest fırkayı hatırlattı..
ve bu fotoğrafın ardında yatan gerçekleri araştırdım..
.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün Tokat’a son gezisi, 21
Kasım l930’da gerçekleşti. Kayseri’den
başlayan ve Trabzon’a kadar sürecek olan
bu yurt gezisinin amacını yine bu geziye
katılan Ahmet Hamdi Başar şu şekilde
açıklamakta:
“Atatürk’ün geniş ölçüde yapacağı bu
seyahatin hususi bir hedefi vardı: Serbest
Fırka hadisesi memlekette idareden memnun
olmayanların çokluğunu ortaya koymuştu.
Her taraftan şikayetler yükselmekteydi.
Bunların hepsini hocalar, mürteciler ve saire
yapıyor denemezdi. Çünkü her şikayet
madde gösterilerek yapılıyordu... İşte 1930
senesi İkinciteşrin(Kasım) ayının 11 inci
pazartesi akşamı Ankara istasyonundan
Kayseri’ye doğru mütahassıs bir heyetle
beraber, hareket eden Atatürk, işlerin iyi
gitmediğini ve müdahale lazım geldiğini
ancak yakın zamanda anlamış olarak
seyahate çıkıyordu”
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu geziyle ilgili
hazırlanan notları incelendiğinde, Tokat’ın iki
önemli konuyla gündeme geldiğini
görmekteyiz. Bunlardan birincisi, tütün
üreticisinin şikayetleriyle ilgilidir
Ellerinde fazla miktarda eskimiş ve yıpranmış
tütün bulunan köylüler, bu tütünlerin inhisar
idaresi tarafından satın alınması konusunda
başvuruda bulunmuşlardır. Konuyla yakından
ilgilenen Atatürk, söz konusu tütünlerin 1927
ve 1928 yıllarına ait tütünler olduğunu ve
ekonomik açıdan bir değer ifade etmediğini
anladıktan sonra köylülerin bu isteklerini
kabul etmemiştir.
Tokat’la ilgili diğer önemli bir konu ise, gerek
burada gerekse bölgede görülen fare
tahribatının ekinler üzerinde yol açtığı
zarardır . Karadeniz Bölgesi’nde olduğu gibi
Tokat ve özellikle Kazova’da fare tahribatı
nedeniyle ekinler büyük zarar görmüş, tarla
sahipleri ekonomik yönden büyük büyük
sıkıntılarla karşı karşıya kalmışlardır. Resmi
makamlardan istenmesine rağmen henüz
herhangi bir kimyasal ilaç alamadıklarını
söyleyen köylüler, yeni yılda ekecek
tohumlarının dahi bulunmadığından şikayet
etmişlerdir. Konuyu yakından inceleyen
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk,
gerekli incelemeler yapıldıktan sonra zarar
görenlere gerekli tohumun ve ilaçların
gönderilmesi, Ziraat Bankası borçlarının ise
yarısının ertelenmesi konusunu Hükümete
bildirmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından 22 Kasım
1930 tarihinde Samsun’da yazılan ve
Başvekil İsmet Paşa’ya hitaben yazılan
konuyla ilgili telgrafa verilen 23 Kasım 1930
tarihli yanıt aşağıdaki şekildedir:
“Başvekâletten mevrut Ankara 23/XI/931
tarihli telgraf suretidir
1- Havzadaki arazi vergisi için Samsun
defterdarlığına Maliyeden emir verilmiştir.
2- Tohumluk Ziraat Bankası nezdinde takib
ediliyor. Mahalli sandıklara merkezden para
gönderilecektir.
3- Traktörlerin değiştirilmesine kadar geçen
seneden tenzilat yapılmaksızın muafiyetli gaz
verilmekte devam olunacaktır. İktisat
vekaletinin bu mealde tebligat yapacağı
maruzdur.
Başvekil
İsmet “111
Baylar, sırası gelmişken saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasın! |
kötü yönetimden dolayı arpalığa çevirdiğimiz ve
yabancı kapitülasyonculara muhtaç kalmayalım, ingilizlerle 1838 d yapılan ticaret antlaşmasıyla dibi gören osmanlı halkının trajedisini tekrar yaşamayalım diye kurulan KİT leri, üretim kaynaklarımızı verimsizliğe iten sonra satılmasını seyreden hepimiz bu gerçekliğe samimiyetle bakıp düşünelim..
finansın %80 i savunma sanayinin %80 i tüketim harcamalarımızı yutan marketlerin perakende sektörünün yüzde 70 i yabancıların...kobiler elektrik santralleri sırada..
m
üsamere filmleri izlemek bayramlarda ve
ölüm yıldönümlerinde aynı şablonları
tekrarlamak reklam sömürülerine aldanmak..
vizyon fakiri olduğumuzdan,kolaycılığı hazır yanıtları tercih ettiğimizden bu
sembol kemalizmi bizi bu noktalara getirdi.
yabancı kapitülasyonculara muhtaç kalmayalım, ingilizlerle 1838 d yapılan ticaret antlaşmasıyla dibi gören osmanlı halkının trajedisini tekrar yaşamayalım diye kurulan KİT leri, üretim kaynaklarımızı verimsizliğe iten sonra satılmasını seyreden hepimiz bu gerçekliğe samimiyetle bakıp düşünelim..
finansın %80 i savunma sanayinin %80 i tüketim harcamalarımızı yutan marketlerin perakende sektörünün yüzde 70 i yabancıların...kobiler elektrik santralleri sırada..
m
ölüm yıldönümlerinde aynı şablonları
tekrarlamak reklam sömürülerine aldanmak..
vizyon fakiri olduğumuzdan,kolaycılığı hazır yanıtları tercih ettiğimizden bu
sembol kemalizmi bizi bu noktalara getirdi.
Türkiye' de Mustafa Kemal'i daha iyi anlamak
ve tanımak gerekiyor! yazdıklarımın
amacı da bu ve öğrenme sürecim çok canlı.
ve tanımak gerekiyor! yazdıklarımın
amacı da bu ve öğrenme sürecim çok canlı.
,anadolu modeli yaratmalıyız..benim gördüğüm yüksek katma değerli ürünlerr üreten yerli bir büyüme stratejisi yaratmadan refah toplumuna ulaşamayacağımız. üretimi çalışkanlığı ideolojinin önüne getirecek bir siyasi irade nasıl yaratabiliriz..
80 darbesinden sonra kapitalizmin büyük şirketlerine kapı sonuna kadar açılırken..
sosyal ve insani yönden çalışanları tehdit eden bu şirketler hukuksal ve ekonomik yönden devletleri ve tüm tüketicileri hegemonyaları altına almışken..
gördüğü her makinayı anında taklit edip yapabildiği için artık sanayi fuarlarına alınmayan gaziantepli Mennan Aksoy usta sormuştu habertütk TV de.Atatürkü seviyormusunuz diye..Öyleyse neden uçak fabrikası yapmıyorsunuz diye eklemişti..neden?..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder